Hava kirliliğine ve asit yağmurlarına neden olan kükürt dioksit, rengi olmayan ve yanmaz gazlardan biridir. Sıvı veya katı yakıtların içinde bulunan kükürt yandığı zaman kükürt dioksit oluşmaktadır. Havada iki günden dört güne kadar kalabilmekte ve bu yüzden de hava hareketlerine bağlı olarak çok uzak mesafelere kadar taşınabilmektedir. Böyle olunca etkileri sadece ortaya çıktığı bölgede değil, taşındığı uzak yerlerde de önemli sonuçlara neden olmaktadır.
Kükürt dioksit konsantrasyonu sınır değerlerin üzerine çıktığı zaman, bilhassa astım, bronşit, kalp ve akciğer hastaları ciddi sağlık problemleri yaşamaktadır. Kükürt dioksit, insanlar tarafından solunduğu takdirde, sağlıklı insanlarda da, konsantrasyonuna bağlı olarak solunum yolları ve akciğer hastalıklarından ölümlere kadar çok tehlikeli sonuçlara yol açmaktadır.
Kükürt dioksidin temel kaynakları, sanayide kullanılan kazanlar ve termik santrallerdir. En yüksek kükürt dioksit konsantrasyonları, genel olarak büyük sanayi tesislerinin yakınında bulunmaktadır. Kükürt diokside maruz kalan insanlarda önce gözlerde tahriş, boğazda yanma ve öksürük görülür. Daha fazla maruz kalınırsa solunum güçlüğü, göğüste ağrı, yutkunma zorluğu ve ciğerlerde sıvı birikmeleri olmaktadır. Suda çok kolay çözünebildiği için kükürt dioksit kolayca kana karışabilmektedir.
İnsan sağlığı dışında kükürt dioksidin bir önemli zararı da yapı malzemelerinin bozulmasına neden olmasıdır. Kirli havada oldukça yüksek oranda bulunan bu kirletici gaz, yapı malzemelerinin içine girmekte ve onların erken bozulmalarına sebep olmaktadır.
Ayrıca kükürt dioksit nemli hava koşullarında su buharı ile birleşmekte ve sis ve pus olaylarının uzun süreli kalmasına neden olmakta, ayrıca asit yağmuru olarak yere düşerek insan, hayvan ve bitki sağlığı açısından tehlike yaratmaktadır.
Kükürt dioksit maruziyetini önlemenin tek yolu, fosil yakıtların kullanımını minimuma düşürmektir. Bu bakımdan kükürt dioksit ölçümleri önemlidir.
Kuruluşumuz gaz ölçümleri kapsamında kükürt dioksidit (SO2) ölçümlerini gerçekleştirmektedir. Bu çalışmalarda ilgili yasal düzenlemelere, yerli ve yabancı kuruluşlar tarafından yayınlanan standartlara ve test yöntemlerine uygun hareket edilmektedir.
Bu arada kuruluşumuz, ÖSAS Akreditasyon Kurumu'ndan, TS EN ISO/IEC 17025 standardına uygun şekilde akredite olmuştur ve yapılan test, ölçüm, analiz, kontrol ve muayene işlemleri ve düzenlenen raporlar, özel ve resmi denetimlerde geçerli kabul edilmektedir.