İlk radyo yayını 1906 yılı Aralık ayında Amerika’da yapılmıştır. 140 metre yüksekliğinde bir anten üzerinden yapılan yayında, bu denemeyi yapan Prof. Fessenden önce kemanı ile Oh, Kutsal Gece isimli bir şarkıyı seslendirmiş, daha sonra kendi sesi ile bu şarkıyı söylemiştir. Arkasından Hendel’in Largo’sunu çalmış ve dinleyicilerin Noel’lerini kutlayarak yayını bitirmiştir.
Bir yıl sonra 1907 yılında bu defa İngiltere’de askeri bir geminin telsiz odasından radyo yayını yapılmıştır. Tamamen telsiz operatörlerinden oluşan bir koro önce Tanrı Kralı Korusun isimli şarkıyı okumuş, arkasından başka şarkılar birbirini izlemiştir. Ancak donanma yayının nereden yapıldığının açıklanmasını istememiştir. Düzenli radyo yayınları ise 1907 yılında New York’un yüksek binalarından birinin en üst katında başlamıştır.
Önceleri kısıtlı imkanlarla ve az süreli yayınlarla başlayan radyoculuk daha sonraları inanılmaz şekilde yayılmıştır. Gerek verici olarak istasyonların teknik imkanlarının artması gerekse giderek daha kaliteli ve dinlenebilir programların yapılması ile radyo yayıncılığı neredeyse bir sanat haline gelmiştir. Televizyon yayınlarının başlaması ile insanların ilgisi, görsel ağırlıklı bu teknolojiye yönelse de radyo yayıncılığı her zaman var olmaya devam edecektir.
Doğal olarak radyo ve televizyon yayıncılığının yapıldığı ilk dönemlerde ne elektromanyetik uyumluluktan söz ediliyordu ne de alçak gerilim risklerinden. Ancak bugün öyle bir noktaya gelnmiştir ki, artık hem elektromanyetik girişimlerin önlenmesi konusunda hem de elektrik kullanımı yüzünden olası tehlikelerin önlenmesi açısından bir takım önlemlerin alınması kaçınılmaz olmuştur.
Radyo, televizyon ve anten üreten firmalar, bu ürünlerin kullanımları sırasına insanlara, evcil hayvanlara ve eşyaya zarar gelmemesini sağlamak zorundadırlar. Bu zorunluluk Avrupa Birliği ülkelerinde yayınlanan 2014/35/AB Alçak Gerilim Direktifi esas alınarak Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan Belirli Gerilim Sınırları İçin Tasarlanan Elektrikli Ekipman İle İlgili Yönetmelik (2014/35/AB) esasları gereğidir. Bu çerçevede üretici firmalar, üretilen radyo ve televizyon cihazları ve antenler için alçak gerilim testleri (LVD testleri) yaptırmak zorundadır. Bu zorunluluk aynı zamanda bu ürünlerin serbest dolaşım hakkına sahip olması için üzerlerine CE işaretinin konulması açısından da bulunmaktadır.