Korozyon dendiği zaman, rafine bir metali, oksit, hidroksit veya sülfit gibi kimyasal olarak daha stabil bir forma dönüştüren doğal bir işlem kastedilmektedir. Korozyon, bir ortamda gerçekleşen kimyasal veya elektrokimyasal tepkimeler sonucu, genellikle metal malzemelerin aşamalı olarak zarar görmesidir. Yani korozyon işlemi sırasında metalin çevresi ile arasında kimyasal reaksiyonlar gerçekleşmekte ve bunun sonucunda metal malzeme bozulmaktadır. Bir yandan metalin cinsi, bir yandan çevre koşulları, özellikle de metal ile temas eden sıvı ve gazlar, bozulmanın şekli ve hızı üzerinde etkilidir.
Bütün metal türleri paslanabilir, yani korozyona uğrayabilir. Bunlar içinde saf demir malzemeler çok hızlı bir şekilde paslanır. Bununla birlikte, demir ve diğer alaşımları birleştiren paslanmaz çelik, korozyona karşı daha güçlüdür. Altın, platin ve palladyum gibi soy metaller kolaylıkla yükseltgenmeyen metallerdir ve diğer metallere göre daha az reaktifdir. Bu yüzden nadiren paslanırlar. Bunlar doğada saf halde bulunabilen metallerdir.
Metal korozyonunun çeşitli nedenleri bulunmaktadır. Saf bir metale alaşım ekleyerek korozyonu önlemek mümkündür. Bazı metallerin ise, dikkatli bir metal kombinasyonu yapılarak paslanması önlenebilir. En yaygın korozyon türleri, genel korozyon, lokalize korozyon ve galvanik korozyondur. En yaygın rastlanan korozyon şekli metal bir yapının tüm yüzeyinde olan genel korozyondur. Kimyasal veya elektrokimyasal reaksiyonlardan kaynaklanır. Genel korozyon, metalin bozulmasına neden olur, ancak önlenebilir bir korozyon şeklidir. Lokalize korozyon, metal bir yapının sadece belli bölgelerinde olur. Metal bir yüzeyde küçük deliklerin veya çatlakların oluşması şeklinde rastlanır. Galvanik korozyon ise iki farklı metal, tuzlu su gibi bir sıvı elektrolit içine birlikte yerleştirildiği zaman oluşur. Bu durumda bir metalin molekülleri diğer metale doğru çekilir ve bu iki metalden sadece biri korozyona uğrar.
Yapılan araştırmalara göre, korozyonların büyük bir kısmı (hemen hemen yüzde 25’i) iyi uygulanmış önleme teknikleri ile ortadan kaldırılabilir. Ancak korozyon sadece bir maliyet unusuru değildir, aynı zamanda sağlık ve güvenlik açısından da değerlendirilmesi gereken bir konudur. Etkili bir korozyon önleme sistemi, tasarım aşamasında çevre koşullarının ve metal özelliklerinin doğru bir şekilde anlaşılması ile başlar. Mühendisler bu konuda metalurji uzmanları ile birlikte çalışmak zorundadır. Yüzeyler ve bağlantı parçalarında kullanılan metaller arasındaki olası kimyasal etkileşimlerin baştan bilinmesi gerekmektedir.
Bir ortamda uzun ve sorunsuz çalışmak için, korozyon olayı ve korozyonun ortamdaki etkileri hakkında bilgili olmak gerekir. Belli bir uygulama için en verimli malzemenin seçilmesi ile, önemli miktarda malzeme hasarı ve korozyondan kaynaklanan bileşen arızaları ortadan kaldırılabilir.
Korozyon testlerinde dikkate alınan sayısız standart bulunmaktadır. Örnek olması açısından bu konuda sadece birkaç standart şu şekilde sayılabilir:
- TS EN ISO 11463 Metallerin ve alaşımların korozyonu - Oyuk korozyonunun değerlendirilmesi
- TS 1299 EN ISO 6251 Sıvılaştırılmış petrol gazları - Bakır korozyonu tayini - Bakır şerit metodu
- TS EN ISO 12944 Boyalar ve vernikler - Çelik yapıların koruyucu boya sistemleriyle korozyona karşı korunması
- TS EN ISO 7539 Metallerin ve alaşımların korozyonu - Gerilme korozyonu deneyleri
- TS EN ISO 8565 Metaller ve alaşımlar - Atmosferik korozyon deneyleri - Saha deneyleri için genel özellikler
Kuruluşumuz diğer test hizmetleri kapsamında korozyon test hizmetleri de vermektedir. Bu hizmetler sayesinde işletmeler, güvenli, hızlı ve kesintisiz bir şekilde, daha etkin, yüksek performanslı ve kaliteli üretim yapmaktadır.
Diğer test hizmetleri kapsamında verilen korozyon test hizmetleri, bu yönde kuruluşumuz tarafından verilen hizmetlerden sadece bir tanesidir. Bunun dışında başka birçok farklı test hizmetleri de verilmektedir.