• +90 212 702 00 00
  • +90 532 281 01 42
  • info@muayene.com
trarbgzh-TWenfrkadefaru

Laboratuvar Hizmetleri

Hava Kirliliği Ölçümü

Şehirleşmenin artması ve sanayileşmenin büyümesi çağdaş yaşamın bir sonucudur ancak bu olgu beraberinde hava kirliliği problemini de yaratmaktadır. Hava kirliliği bugün o boyutlara ulaşmıştır ki, sadece yerel ve bölgesel bakımdan değil, küresel ölçekte bir etki alanına sahip duruma gelmiştir. Hava kirliliğinin insan sağlığı açısından büyük srisk teşkil etmesi yüzünden, hava kalitesi konusu artık bütün dünyanın önem verdiği bir konu olmuştur. Yerli ve yabancı birçok kuruluş, hava kirliliği problemlerini çözmek ve bu yönde strateji belirlemek için çalışmalar sürdürmektedir.

Hava Kalitesi İndeksi adı verilen bir sınıflandırma sistemi bugün bütün dünyada yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu sistem, havada bulunan kirleticilerin konsantrasyonlarına bağlı olarak hava kalitesini, iyi, orta, kötü veya tehlikeli olarak derecelendirmektedir. Çeşitli ülkelerde bu indeksin hesaplanmasında kullanılan yöntem ve kriterler, ülkelerin kendi hava kalitesi standartlarına uygun şekilde tespit edilmiştir. Hava Kalitesi İndeksi, belli kategorilerde farklı tanım ve renkler kullanmakta ve ölçümü yapılan bütün kirleticiler için ayrı ayrı düzenlenmektedir. Ülkemizde de Ulusal Hava Kalitesi İndeksi, ulusal yasal düzenlemelere ve sınır değerlere uyarlayarak hazırlanmıştır. Bu indeks beş temel kirleticiyi esas alarak hava kalitesini belirlemektedir: partikül maddeler (PM10), karbon monoksit (CO), kükürt dioksit (SO2), azot dioksit (NO2) ve ozon (O3).

Aşağıdaki tabloda uluslararası kabul gören indeks değerleri ve kriterleri gösterilmektedir:

 

Hava kalitesi indeksi değerler

Sağlık endişe seviyeleri

Renkler

Anlamı

0 - 50

İyi

Yeşil

Hava kalitesi iyi, hava kirliliği risksiz veya az riskli

51 - 100

Orta

Sarı

Hava kalitesi uygun, ancak hassas insanlar için bazı kirleticiler orta düzeyde sağlık endişesi oluşabilir

101- 150

Hassas

Turuncu

Hassas insanlar için sağlık etkileri oluşabilir, ancak genel olarak etkileme ihtimali yok

151 - 200

Sağlıksız

Kırmızı

Herkes sağlık problemi yaşayabilir, hassas insanlar için ciddi sağlık etkileri olabilir

201 - 300

Kötü

Mor

Sağlık açısından acil durum, herkesin etkilenme olasılığı yüksek

301 - 500

Tehlikeli

Kahverengi

Sağlık alarmı, herkes daha ciddi sağlık riski altında

 

Kuruluşumuz gaz ölçümleri kapsamında hava kirliliği ölçümlerini de gerçekleştirmektedir. Bu çalışmalarda ilgili yasal düzenlemelere, yerli ve yabancı kuruluşlar tarafından yayınlanan standartlara ve test yöntemlerine uygun hareket edilmektedir.

 

Bu arada kuruluşumuz, ÖSAS Akreditasyon Kurumu'ndan, TS EN ISO/IEC 17025 standardına uygun şekilde akredite olmuştur.

Ortam Toz Ölçümü

Genel olarak, ortama yayılan katı organik veya inorganik parçacıklara toz denmektedir. Solunabilir toz ise, nefes alınırken ağız ve burun yolu vücuda alınan, havada asılı kalan her türlü parçacıklardır. Çalışma ortamlarında üretim faaliyetleri sırasında yüzeyden kalkan toz, kir ve kimyasal maddeler, havada uzun süre kalabilen küçük katı veya sıvı parçacıklar oluşturmaktadır. Bu parçacıklara eğer uzun süre ve yüksek miktarda maruz kalınırsa, vücutta tepkimeye girmekte ve akciğerlerin en uç noktalarına kadar taşınabilmektedir. Bu durum çalışanların sağlığı açısından tehlikelere neden olmaktadır. Bunun için de işyerlerinde müsaade edilen sınır değerlerinin aşılmaması gerekmektedir.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından 2013 yılında Tozla Mücadele Yönetmeliği yayınlanmıştır. Bu yönetmeliğin yayınlanma amacı, işyerlerinde tozun neden olduğu riskleri önlemek, çalışan sağlığı ve iş güvenliği yönünden tozla mücadele etmek ve çalışanları tozun etkilerinden korumaktır. Bu yönetmeliğie göre, işverenler, tozun ortaya çıktığı işyerlerinde çalışanların toza karşı maruziyetini önlemek ve çalışanları toz ile ilgili tehlikelerden korumak amacı ile gerekli her türlü önlemi almak zorundadır.

İşverenler bu zorunluluk ile ilgili olarak, toz oluşumuna neden olan maddeler yerine çalışanların sağlık ve güvenliği açısından tehlikesiz veya daha az tehlikeli maddeleri kullanmak, riskleri kaynağında önlemek, bunun için toplu koruma yöntemleri uygulamak, toz çıkışını önlemek, yeterli temiz havayı sağlamak, gerekli kişisel koruyucu donanımları kullandırmak zorundadır. Ayrıca işverenler alınan önlemlerin etkinliğini ve sürekliliğini sağlamak ve bu amaçla kontrol, denetim ve gözetim yaptırmak zorundadır.

Bunun yanı sıra işverenler, İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği esasları çerçevesinde çalışma ortamında risk değerlendirmesi yapmak zorundadır. Bu çalışmada ortamda bulunan tozun çeşidi, tozun sağlık ve güvenlik açısından tehlike ve zararları, toza maruz kalınan süre, miktar ve sıklığı, belirlenen maruziyet sınır değerleri, toz ölçüm sonuçları, alınması gerekli önlemler ve daha önceki gözetim sonuçları özellikle dikkate alınır.

Kuruluşumuz gaz ölçümleri kapsamında ortam toz ölçümlerini de gerçekleştirmektedir. Bu çalışmalarda ilgili yasal düzenlemelere, yerli ve yabancı kuruluşlar tarafından yayınlanan standartlara ve test yöntemlerine uyulmaktadır. Bu arada kuruluşumuz, ÖSAS Akreditasyon Kurumu'ndan, TS EN ISO/IEC 17025 standardına uygun şekilde akredite olmuştur.

 

 

Ortam Nem Ölçümü

İnsanların ve özellikle çalışanların yaşamında sıcaklık kadar nem de oldukça önemli bir parametredir. Havadaki bağıl nemin etkileri, insanların sağlık ve mutluluğu açısından oldukça fazladır. Sanayi üretiminde de birçok süreçte nemin doğru şekilde ayarlanması hem ürün kalitesi bakımından hem de enerji tüketiminde tasarruf açısından da önemlidir. Havanın su buharı içeriğinin, kimyasal, fiziksel veya biyolojik süreçler üzerinde etkili olduğu her yerde nemin sürekli izlenmesi gerekmektedir.

Esas olarak temiz ve kuru bir hava ortamında yüzde 78 nitrojen, yüzde 21 oksijen, yüzde 1 oranında da hidrojen, karbondioksit ve diğer birkaç gaz bulunmaktadır. Bu bileşenlere ilave olarak hava belli miktarda nem de içermektedir. Basit olarak ifade edilirse hava, kuru hava ve su buharından oluşmaktadır.

Havada veya bir gaz kütlesindeki nem içeriği, bağıl nem ve mutlak nem olarak ifade edilmektedir. Bağıl nem, havadaki veya gazdaki gerçek kısmi buhar basıncı ve en yüksek olası buhar basıncı arasında tanımlanan bir orandır. Bağıl nem aslında boyutsal olmayan bir değerdir ve sıcaklık arttığı zaman düşer, sıcaklık azaldığı zaman yükselir. Mutlak nem ise, havada veya gazda belli bir hacimde bulunan su buharı miktarıdır. Bir metreküpte gram olarak ifade edilmektedir. Mutlak nem sıcaklıktan bağımsız olarak hava veya bir gazda bulunan suyun miktarını ifade eder ve mutlak nemin ölçümü üretim süreçlerinde büyük bir öneme sahiptir.

Bir gazda bulunan su buharı kütlesinin kuru gaz kütlesine oranına karιşιm oranι veya su içeriği yüzdesi denmektedir. Bu değer bir kilogram kuru havada kaç gram su buharı bulunduğunu ifade eder. Su içeriğinin tespit edilmesi üretim süreçlerinin uygulanmasında önemli bir rol oynar.

Kuruluşumuz gaz ölçümleri kapsamında ortam nem ölçümlerini de gerçekleştirmektedir. Bu çalışmalarda ilgili yasal düzenlemelere, yerli ve yabancı kuruluşlar tarafından yayınlanan standartlara ve test yöntemlerine uygun hareket edilmektedir.

Bu arada kuruluşumuz, ÖSAS Akreditasyon Kurumu'ndan, TS EN ISO/IEC 17025 standardına uygun şekilde akredite olmuştur ve yapılan test, ölçüm, analiz, kontrol ve muayene işlemleri ve düzenlenen raporlar, özel ve resmi denetimlerde geçerli kabul edilmektedir.

 

 

Ortam Sıcaklık Ölçümü

Genelde ısı ve sıcaklık kavramları birbirine karıştırılmaktadır. Çok basit bir örnekle bir kibrit alevi odayı ısıtamaz, ancak sıcaklığı üç yüz derecedir. Buna karşılık bir radyatör bütün odayı ısıtabilir, ancak radyatörün dış sıcaklığı 50-60 derece civarındadır. Sıcaklık ölçüm cihazları keşfedilmeden önce insanlar sadece dokunarak cisimlerin sıcak veya soğuk olup olmadıklarını anlayabiliyorlardı, yani sadece duyu organlarını kullanarak. Kısaca sıcaklık tahmin edilebilir, ancak ısıyı ölçmek gerekir. Isısı olan cisimlerin sıcaklığı yükselir, ısı kaybeden cisimlerin ise sıcaklıkları düşer. Sıcaklık ölçümünde kullanılan ilk cihazı 1500’lü yılların sonunda Galilei keşfetmiştir. Sıcaklık ölçen cihazlara termometre adı verilmektedir. Bugün kullanılan termometrelerin tamamı suyun donma ve kaynama noktasına göre derecelendirilmiştir. Günümüzde sıcaklık birimi olarak santigrad derece kullanılmaktadır. Uluslararası standartlarda fahrenhayt sıcaklık derecesi de kullanılmaktadır. Buzun erimesi, 0 santigrad derecede veya +32 fahrenhayt derecede olmaktadır. Suyun kaynama noktası ise 100 santigrad derecede veya 212 fahrenhayt derecede olmaktadır.

Ortam sıcaklıklarının ölçümü ve izlenmesi için kullanılan temometrelerin teknik özellikleri, tasarım mühendisleri tarafından belirlenmektedir. Bu özelliklerin içinde, termometrenin doğruluğu da bulunmaktadır. Daha tasarım çalışmaları sırasında termometrenin kalibrasyon gerekleri de belirlenmektedir. Kalibrasyon işleminin yetkili teknisyenler tarafından gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

İnsan vücudu, sıcaklığını belli büre içinde hemen değişmez bir seviyede tutabilme özelliğine sahiptir. Bunun iki nedeni bulunmaktadır. Birinci neden, dinlenme ve çalışma durumunda vücudun metabolik olarak çalışması ve ısı üretmesidir. İkinci neden ise, solunum, terin buharlaşması ve ortamın fiziksel koşullarına bağlı olarak ortam ile vücut arasında olumlu veya olumsuz yönde ısı alışverişinin yapılıyor olmasıdır. Özellikle çalışma ortamlarında insanların verimli çalışmaları açısından temel koşul, vücut sıcaklığının normal seviyede tutulmasıdır. Bu durum termal konfor olarak ifade edilmektedir. Termal konforun sağlanması için havanın sıcaklığı, nemi ve hava akım hızı önemli parametrelerdir.

Kuruluşumuz gaz ölçümleri kapsamında ortam sıcaklık ölçümlerini de gerçekleştirmektedir. Bu çalışmalarda ilgili yasal düzenlemelere, yerli ve yabancı kuruluşlar tarafından yayınlanan standartlara ve test yöntemlerine uygun hareket edilmektedir.

Bu arada kuruluşumuz, ÖSAS Akreditasyon Kurumu'ndan, TS EN ISO/IEC 17025 standardına uygun şekilde akredite olmuştur.

 

 

Partikül Ölçümleri

Solunan havada bulunan çeşitli mikroorganizmalar, partiküllere tutunarak hareket etmekte ve bu şekilde kendilerine yaşam alanı oluşturmaktadır. Mikroorganizma ve partikül sayıları, alanın büyüklüğüne, ortamdaki hareketlerin fazlalığına, iklim koşullarına ve ortamda bulunan insan sayısına bağlı olarak değişmektedir. Örneğin hareketsiz bir ortamda, dakikada 100 bin adet partikül ortama yayılırken, bir insanın oturup kalkması ile 2,5 milyon partikül, koşması ile 10 milyon partikül ortama yayılmaktadır.

Söz konusu partikül ve bunlarla taşınan mikroorganizmalar, fungal enfeksiyonlara, bakteriyel enfeksiyonlara, viral enfeksiyonlara ve benzer enfeksiyonlara neden olmaktadır. Ayrıca bu partiküller, insan vücudunda alerji yaratmakta, zehirlenmelere yol açmakta ve çeşitli reaksiyonlara neden olmaktadır.

Özellikle çalışma ortamlarının mümkün olduğunca mikroorganizmalardan ve partiküllerden temizlenmesi, bunun için de uygun havalandırma sistemlerinin kurulması gerekmektedir.

ISO 14644-1 standardına göre partikül sayımı, temiz oda sınıfının gerektirdiği partikül düzeyinin, standartta açıklanan şekilde sayılarak yapılan bir ölçüm yöntemidir. Bu yöntemde ortamda bir metreküp içinde bulunan 0.3, 0.5, 1.0 ve 5.0 mikrometre büyüklüğündeki partiküller sayılmaktadır.

Partikül sayımı, hijyenik havalandırma sistemi olan yerlerde yapılmaktadır. Bu yerler, dış ortamla yeterli izolasyonu sağlanmış, temiz alandan düzenli hava akımı sağlanmış ve çalışan giriş ve çıkışları kontrol altına alınmış yerlerdir. Kontrol sağlanmayan yerlerde bu sayımı yapmanı anlamı yoktur. Ayrıca standarda göre partikül sayımı yapılmadan önce, sızdırmazlık testinin yaplması, hava debisinin ölçülmesi ve ve ortam fark basınçlarının ve hava akış hızlarının belirlenmesi gerekmektedir. Çünkü, partikül ve mikroorganizma yoğunluğu ancak bu ortamlarda istenen seviyelere düşürülebilir.

Kuruluşumuz gaz ölçümleri kapsamında partikül ölçümlerini de gerçekleştirmektedir. Bu çalışmalarda ilgili yasal düzenlemelere, yerli ve yabancı kuruluşlar tarafından yayınlanan standartlara ve test yöntemlerine uygun hareket edilmektedir. Bu çalışmalarda dikkate alınan birkaç standart şunlardır:

  • TS EN ISO 14644-1 Temiz odalar ve bunlarla ilgili kontrollü ortamlar - Bölüm 1: Parçacık derişimi ile hava temizliğinin sınıflandırılması
  • TS EN ISO 14644-8 ... Bölüm 8: Hava kaynaklı moleküler kirlenmenin sınıflandırılması

Bu arada kuruluşumuz, ÖSAS Akreditasyon Kurumu'ndan, TS EN ISO/IEC 17025 standardına uygun şekilde akredite olmuştur.