Teknolojinin gelişmesi, sanayileşmenin artması ve yaşamın gittikçe kolaylaşması güzel de, işin bir de kötü tarafı var: dünyanın ekolojik dengesinin gittikçe daha fazla bozulması. Evet dünyanın ekolojik dengesi bozulmuştur. Günümüzde artık çevrenin korunması bilinci bir ihtiyaçtan öte bir zorunluluk haline gelmiştir. Doğal kaynaklar inanılmaz derecede tükenmektedir ve bugünden bir önlem alınmazsa gelecek nesilleri hiç de güzel bir dünya beklememektedir. Aslına bakılırsa önlem alınmakta geç bile kalınmıştır. Her insan sadece çevreyi temiz tutmakla kalmamalı, aynı zamanda doğal kaynakları verimli kullanmalıdır.
Canlıların yaşamlarını sürdürebilmeleri, doğal kaynakların yeterli ve yenilenebilir olmasına bağlıdır. Yeryüzünde doğal kaynaklar var ama bunların sınırsız olduğu kabul edilmemelidir. İçinde bulunduğumuz yüzyılın en ciddi problemlerinden biri doğal kaynakların hızla tükeniyor olmaısıdır. Bunda sanayileşmenin artması ve nüfusun çoğalması yanında artan taleplere bağlı olarak tüketimin hızla artması da bir etkendir. Günümüzde çevre sorunları, hiç olmadığı kadar önem kazanmıştır. Bundan sonra herkesin tek bir hedefi olmalıdır: çevreyi korumak, doğal kaynakları boşa harcamamak ve gelecek nesillere daha yaşanılır bir dünya bırakmak.
Çevrecilik anlayışının gelişmeye başlaması ve doğanın korunmasına yönelik ilginin artması, ondokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkmıştır. Çevre bilincinin ortaya çıkması ile, bir yandan resmi kuruluşlar bir yandan sivil toplum kuruluşları daha duyarlı hale gelmiştir. Örneğin Greenpeace, Uluslararası Doğa Koruma Birliği ve Dünya Doğayı Koruma Vakfı bu örgütlerden birkaçıdır. Ülkemizde de bu alanda Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA), Çevre Koruma ve Ambalaj Atıklarını Değerlendirme Vakfı (ÇEVKO), Türkiye Çevre Vakfı ve başka vakıflar kurulmuştur.
Uluslararası boyutta çevre konusunun önem kazanmasını ise Birleşmiş Milletler Teşkilatı sağlamıştır. Bu konuda ilk olarak 1972 yılında Stockholm’de Birleşmiş Milletler İnsan ve Çevre Konferansı düzenlenmiştir. 2000 yılında düzenlenen Binyıl Zirvesi’nde de bütün devletler tarafından kabul edilen Binyıl Kalkınma Hedefleri arasında çevre konusu da bulunmaktadır. Bu paralelde 2000’li yıllardan başlayarak bütün ülkeler, politik, sosyal ve ekonomik yönden çevre konusuna ağırlık vermişlerdir. Bu konuda çevre bilinci oluşturulmaya çalışılıyor, çeşitli etkinlikler düzenleniyor, önlemler tartışılıyor ve yasal düzenlemeler yapılıyor. Bu konuda ülkemizde de, özellikle Avrupa Birliği uyum çalışmaları kapsamında çevreye yönelik yasal düzenlemeler hayata geçiriliyor.
Günümüzde çözülmesi gerekli çevre problemleri arasında atıklar baş sırayı almaktadır. Atıklar, çevre kirliliği açısından büyük tehlike yaratmaktadır. Genel olarak katı atıklar, evsel, endüstriyel, tıbbi, tarımsal, tehlikeli ve özel atıklar olarak (pil, akü, radyoaktif gibi) sınıflandırılmaktadır. Çevrenin korunması ve insan sağlığı bakımından atıkların uygun yöntemlerle ve etkin bir şekilde doğadan uzaklaştırılması gerekmektedir. Kağıt, karton, cam veya plastik gibi atıklar, kaynağında ayrı ayrı toplanabilirse, bunlar geri dönüşüm yoluyla yeniden üretime katılabiliyor. Atıkların geri kazanılması ve bir daha kullanılması mümkün olmayacaksa, bu durumda, insanlara ve çevreye zarar vermeden yok edilmesi gerekmektedir.
Çevrenin korunması çalışmaları kapsamında Uluslararası Standartlar Örgütü (ISO) tarafından, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi standartları yayınlanmıştır. Bu standartlar elbette yürürlükteki yasal düzenlemelerin yerini alan değil, sadece işletmelere bu konuda yol gösteren bir araç niteliğindedir. Bu standartlar, işletmelerin çevresel boyutları yönetmesine, çevre politikaları geliştirmesine ve uygulanmasına olanak tanımaktadır. Bu standartların uygulanması ile birlikte işletmeler, çevreye yönelik zararlı faaliyetlerini görebilmekte ve kontrol altına alabilmektedir.
ISO 14000 standartları, bir dizi standarttan oluşmaktadır. Başlıca çevre standartları şunlardır:
• ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemleri - Şartlar ve kullanım kılavuzu
• ISO 14004 Çevre Yönetim Sistemleri - Prensipler, sistemler ve destekleyici tekniklere dair genel kılavuz
• ISO 14031 Çevre Yönetimi - Çevre performans değerlendirilmesi - Kılavuz
• ISO 19011 Kalite ve çevre yönetim sistemleri tetkik kılavuzu