Günümüzün yüksek teknoloji dünyasında bir küreselleşme stratejisi belirlemek, şirketlerin rekabet avantajı elde etmesi için gereklidir. Bu sadece satış anlamında değil, aynı zamanda hammadde, know-how alışverişi, insan kaynakları, araştırma ve geliştirme ve benzeri birikimler açısından da gereklidir. Bu anlayışa sahip işletmeler pazar alanlarını genişletmek ve ürün veya servis hattını büyütmek için faklı yöntemler bulmak zorundadır. Özellikle ülke içinde piyasa koşullarının ağırlaştığı veya durgun olduğu dönemlerde, yerel sınırların ötesine uzanmak önemlidir.
İşletmeler açısından yabancı pazarlara girmenin temel güçlüklerinden biri tüketicilerde marka bilincinin yerleşmemiş olmasıdır. Bunun elde edilebilmesi için etkili ve tutarlı promosyon teknikleri ve tanıtım programları uygulamak gerekir. Bu yöntemlerden en yüksek faydayı almak için de medyada kullanılan dilin önemini anlamak gerekir. Ulaşılmak istenen pazararda tüketicilerin dilinde seslenmek çeviri hizmetleri almayı gerektirmektedir. Böyle bir planlama yapılıyorsa, tüketicilere kendi dillerinde hitap etmek en doğrusudur.
Tüketicilere sunulan ürün ve hizmetler ne kadar üstün özelliklere ve kaliteye sahip olursa olsun, tüketicilerin dilinde hitap edilemiyorsa pek pazarlama şansı bulamayacaktır. İşletmeler kendi dillerinde ne kadar başarılı kampanyalar yaparsa yapsınlar, tüketiciler anlamadığı sürece bir yararı olmayacaktır. Bu noktada çeviri hizmetlerinin önemi ortaya çıkmaktadır. Çeviri yapmak aslında bir sanattır. Çünkü anlam itibariyle kelime kelime yapılacak bir çeviri, kapmanyanın ruhunu yansıtmaktan uzak kalır. Çeviri yapılan dilin konuşulduğu ülkenin kültürü, alışkanlıkları, hatta espri anlayışları dikkate alınarak bunlarla harmanlanmış bir çeviri, tüketicilere verilmek istenen mesajı tam olarak yansıtacaktır.
Elbette çeviri hizmetlerinin alanı sadece pazarlama ve reklam kampnayaları ile sınırlı değildir. Bu sadece bir örnek. Günümüzde hukuk hizmetlerinden tıp alanındaki çalışmalara, konferans ve toplantılardan şirketler arası yapılan sözleşmelere kadar hemen her konuda çevirmelik hizmetlerine ihtiyaç duyulmaktadır.
Genelde çevirmenlik hizmeti almak isteyen kişi ve kuruluşların endişeleri ortaktır. Acaba yapılacak çeviri çalışmaları kusursuz olacak mıdır? Orijinal metin anlamını kaybetmiş olacak mıdır? Çeviri yapacak kişiler o dile ne kadar hakimdir? Çeviri hizmeti veren firmalarda hizmet kalitesi ne düzeydedir?
Esas olarak çevirmenlik hizmeti veren firmalardan, orijinal dildeki yazılı metinleri, edebi eserleri, bilimsel makaleleri, gazete ve dergileri, ekonomik, siyasi, hukuki, teknik veya başka yazıları, metnin anlam bütünlüğünü bozmadan istenilen bir dile çevrilmesi beklenmektedir. Ya da yapılan bir konuşmanın, bir dinleyici topluluğuna, yine konuşmanın anlam bütünlüğünü bozmadan aktarılması istenmektedir. Yani çeviri hizmetleri iki türlü verilmektedir: bir bilgi veya belgenin çevrilmesinde olduğu gibi yazılı çeviri hizmetleri ve sözlü çeviri hizmetleri (simültane, anında çeviri veya bilateral, karşılıklı çeviri gibi).
Uluslararası Standartlar Örgütü (ISO) 2006 yılında, çevirmenlik hizmetlerinin kalitesini yükseltmek amacı ile önce ISO 15038 standardını yayınlamıştır (TS EN 15038 Çeviri hizmetleri - Hizmet gerekleri). Ancak daha sonra farklılaşan ihtiyaçlar ve gelişen teknolojiler paralelinde 2015 yılında bu standart iptal edilerek yerine ISO 17100 standardı yayınlanmıştır (TS EN ISO 17100 Tercüme Hizmetleri - Çeviri hizmetleri için gereksinimler).
İlk yayınlanan standart tamamiyle çeviri hizmeti veren firmalar için hazırlanmıştır. Oysa ISO 17100 standardı, kaliteli çeviri hizmetlerinin verilmesi için gerekli olan süreçleri, kaynakları ve başka gereklilikleri düzenlemektedir. Çevirmenlik hizmeti veren firmalar, kaliteli bir çeviri hizmeti verebilmek için, iş süreçlerini ve kaynaklarını bu standardın koşullarına göre yapılandırmak zorundadır. Bu standardın tek eksik yönü, sözlü çeviri hizmetlerini kapsamıyor olmasıdır.
Kısaca ISO 17100 Tercüme Hizmetleri Yönetim Sistemi, öncekine göre daha geniş kapsamlıdır ve daha fazla ayrıntı içermektedir. Bu sistemin en büyük katkısı, müşterilerde güven oluşturmasıdır. Çünkü bu sistemin belgesine sahip firmalar, hizmet ve personel yetkinliği konusunda bütün koşullara sahip olduğunu müşterilerine kanıtlamış olmaktadır.